Eskişehir’de çeşitli iş kollarında çalışan işçiler: Mesele sandığı çoktan aştı

Yiğit Doğan
evrenselyigitdogan@gmail.com

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi, sonra gözaltına alınması ülkenin dört bir yanında tepkiyle karşılandı. Bu konu, Eskişehir’de çeşitli iş kollarında faaliyet gösteren fabrikalarda da çeşitli boyutlarıyla tartışılıyor. AKP’ye oy veren bazı işçilerin de haksızlık yapıldığını düşündüğünü söyleyen işçiler, CHP’nin sandığı işaret etmesine de sitem ediyor: “Mesele sandığı çoktan geçti. Daha etkili eylemler yapılmalı” diyor.

Beko fabrikasında çalışan bir metal işçisi “Ekrem İmamoğlu’nun diploması gerçekten geçersiz bile olsa bu zamanda bu şekliyle yapılması siyasi bir operasyon olduğunu akıllara getiriyor. Ben kararın tamamen siyasi olduğunu düşünüyorum” diyor. Bu süreçte bir daha seçim olmayacağını da düşündüğünü belirten işçi “Saltanat özlemleri var. Eğer güçlü tepkiler verilmezse bu hayata geçebilir” ifadelerini kullanıyor. Fabrikanın dörtte üçünün genç işçilerden oluştuğunu kaydeden işçi, genç işçilerde kaygısızlığın öne çıktığını söylüyor: “İmamoğlu gözaltına alınmış diyorum, Mansur’u başkan yaparız diyorlar.”

Daha etkili eylemler gerekiyor

Büyükşehir Belediyesinde çalışan bir işçi de işçilerin çoğunda İmamoğlu’na haksızlık yapıldığı fikrinin hakim olduğunu söylüyor. “Erdoğan, İmamoğlu’nu kendisine rakip görmeseydi bu işlere girmezdi” diyen işçi şöyle devam ediyor: “O da sandıkta yenileceğini biliyor. Çünkü insanların burasına kadar geldi. Kimse geçinemiyor, her şeyin fiyatı uçmuş durumda. Pazara, markete gidemez olduk. Ekonominin bu kadar kötü olması halkta bir değişim isteğini zaten doğuruyordu.”

CHP’nin çağrılarıyla yapılan eylemlerin sönük geçtiğini dile getiren işçi, “Hâlâ sandık söylemi var. Hâlâ yargı, demokrasi söylemi var. Bu söylemleri artık geçmek lazım. İlk gün ben de CHP binası önündeydim. Şimdi de CHP binası önünde nöbet tutuluyor. Daha etkili eylemler yapılabilir” diyor.

AKP’ye oy verenler de haksızlık diyor

Tepebaşı Belediyesi işçisi de “İftira, karalama kampanyaları ve yargı sopasıyla bu ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar” diyor. Bu süreci sivil darbe olarak nitelendiren işçi şunları söylüyor: “Bu mesele yalnızca CHP’lilerin meselesi değil. Adalete güvenmek isteyen her vatandaşın Ekrem İmamoğlu’na yapılan bu hukuksuzluğun karşısında durması lazım. Bu karar siyasi bir karar… Ekonomi bitmiş, tarım bitmiş, dar gelirlilerin ücreti ya açlık sınırında ya da aşağısında, emeklinin durumu felaket… Bir korku imparatorluğu kurdular ses çıkarana, itiraz edene de hemen yargı sopasını gösteriyorlar. Bu hükümet bir an evvel istifa etmeli ve erken seçim olmalı. İş arkadaşlarımın önemli bir bölümü de böyle düşünüyor. AKP’ye oy veren arkadaşlarımızdan da haksızlık olduğunu ifade edenler var.”

Hulusi Akar’ın kızı için zaman aşımı denilmişti

Savunma sanayisinde çalışan bir kamu işçisi, bu süreçte İmamoğlu ile birlikte diploması iptal edilenlere de haksızlık yapıldığını söylüyor. Daha önce Hulusi Akar’ın kızının diplomasının gündeme geldiğini hatırlatan işçi, “60 gün içinde itiraz edilmediği için zaman aşımı kararı verilirken, bir profesörün 35 yıl önce verilen diplomasının iptal edilmesi tezat ve saçmalıktır” diyor.

Kamu işçisi fabrikasındaki tartışmaları da şöyle aktarıyor: “Fabrikada çoğunluk yapılanların haksız ve tamamen siyasi olduğunu düşünüyor. ‘İmamoğlu eğer Erdoğan’ın rakibi olmasaydı, hiç bahsi geçen konular gündem bile olmazdı’ diye tartışıyoruz. AKP’ye oy veren işçiler ise İmamoğlu’nun dolandırıcılık, zimmetine para geçirme vb. birçok şeyi yaptığına inanıyor.”

 Hisarlar fabrikasında çalışan bir işçi de eylemlere katılanların CHP’lilerle sınırlı olmadığını söylüyor. Metal işçisi, “CHP tek başına kalsa bu kadarını yapamazdı. CHP içerisinde taht kavgaları var, Kemalciler, Ekremciler, Mansurcular… Bu saatten sonra bence CHP’nin adayı Mansur Yavaş olmalı. Hem her kesimden oy alabilir hem de devlet adamlığı vasfı var” diyor.